-
Altın bir zincir takıyor.
إنه يضع سلسلة ذهبية
-
Ve niye altın bir zincir takıyorsun, Shawn?
ولماذا ترتدي سلسلة ذهبية، (شـون)؟
-
Kadının altın zincirini kopardım.
خطفت سلسلة ذهبية من سيدة وبعدها خرجت
-
Altın zincirim vardı, ben de çıkarıp ona verdim.
كنت أرتدي سلسلة ذهبية مماثلة . أعطيتها له
-
Diş ipi kadar kalın, altından bir zinciri vardı.
كان لديه سلسلة ذهبية قوية بقوة دودة القز
-
Altın tespihli büyücü Elvis gibi görünen bir bebek.
A الصغيرة، الساحرة مثل الفيس، البازلاء مع سلسلة الذهب.
-
Bir dolar, tam pansiyon. Bazı çiftçilere altı haftalık koruma.
سلسلة ذهبية, غرفة ومائدة ستة اسابيع تحارب من اجل بعض المزارعين
-
Katherine Howard'ın size, altın bir kolye... ...ve hoş bir kep hediye ettiğine dair kanıtlarımız var.
لدينا بعض الأدلة بأن كاثرين هاوارد أعطتك سلسلة ذهبية, وكأس فاخرة كهدية
-
Patrick Keenan'ı öldüren kimse boynundaki altın kolyesini almış, bir yonca.
الشخص الذي قتلَ (باتريك كينان) أخذَ سلسلةً ذهبيةً من عنقه، قِلادَة
-
Bana bir altın zincir borcun var. En azından parasını borçlusun.
انت تدين لي بسلسلة ذهبية او على الاقل بثمن سلسلة ذهبية