extended Results

• yorgun
  تَعِبٌ {ج تَعِبُون}
  more ...
• yorgunluk (n.)
  تعب {ج أتعاب}
  more ...
• usanç (n.)
  تعب
  more ...
• sıkıntı (n.)
  تعب
  more ...
• yorulmak (v.)
  تعب {[ُ تَعَبًا]}
  more ...
• bitkinlik
  تعْب
  more ...
• bıkmak (v.)
  تعب
  more ...
• usanmak (v.)
  تعب
  more ...
• bezgin
  تَعب
  more ...
• bezginlik
  تَعب
  more ...

Examples

• - Yorulduğumda.
  عندما أتعب
• Hepsini becerdim.
  سوف أتعب
• Güçlü olmaktan yoruldum.
  أنا أتعب اكون قوي.
• Beyler. Ben biraz yoruldum.
  يا شباب. إنني أتعب
• Ben daha yorulmadım, Gilbert!
  (لم أتعب بعد (غلبرت
• Sen hesabı ödemene bak çakal.
  لماذا اتعب نفسي؟
• Ve doğrusu çok yorul. . .
  وعلى الحقيقيينِ , l'm أتعبَ -
• - Bu şey git gide ağırlaşmaya başladı.
  .بدأت أتعب من حمله
• - Medyumluk yapmıyorum.
  أنا لا أتعب نفسي
• Tur sadece baban ve Rene ile devam etti.
  الحقيقه اني بدأت اتعب