related Translations

• ilerleme (n.)
  رفع
  more ...
• yükselmek (v.)
  رفع
  more ...
• doğmak (v.)
  رفع
  more ...
• ilerlemek (v.)
  رفع
  more ...
• el kaldırmak
  رَفْع الْيَد
  more ...
• kaldırmak
  رَفْع
  more ...
• parmak kaldırmak
  رَفَعَ {[َرَفْعاً أصبعه}
  more ...
• kalkındırmak (v.)
  رفع
  more ...
• yükseltmek (v.)
  رفع {[َ رَفْعًا]}
  more ...
• çıkarma (n.)
  رفع
  more ...
• ereksiyon (n.)
  رفع
  more ...
• toplantı (n.)
  جلسة
  more ...
• celse (n.)
  جلسة {ج جَلسَات}
  more ...
• miting (n.)
  جلسة
  more ...
• vaziyet (n.)
  جلسة
  more ...
• duruş (n.)
  جلسة
  more ...
• kongre (n.)
  جلسة
  more ...
• iskemle (n.)
  جلسة
  more ...
• içtima
  جَلْسَة
  more ...
• mukavva (n.)
  جلسة
  more ...
• kurultay (n.)
  جلسة
  more ...
• oturum (n.)
  جلسة {ج جَلْسَاتٌ}
  more ...
• seans
  جَلْسَةٌ {ج جَلَسَات}
  more ...
• bayrak çekme
  رفع العلم
  more ...
• ambargonun kaldırılması
  رفع الحصار
  more ...
• bayrak dikmek
  رَفْعُ الْعَلَم
  more ...
• ablukayı kaldırmak
  رَفَع الحِصَار
  more ...
• eğelemek (v.) , {law}
  رفع دعوى {قانون}
  more ...
• eğelemek (v.) , {law}
  رفع قضية {قانون}
  more ...
• törpülemek (v.) , {law}
  رفع دعوى {قانون}
  more ...

Examples

• Dava ertelenmiştir.
  .رُفعة الجلسة
• Mahkeme bitmiştir.
  تم رفع الجلسة
• Jürinin kararını değerlendirdi ve sonra mahkemeyi dağıtıp, öylece çekip gitti.
  ،ويشــرف على قراءة الحكم وبعــد ذلك رفع الجلســة .وغادر ببساطـة
• Tokmağı vurmanın zamanı. Toplantı sona erdi.
  حان وقت طرق المطرقة ورفع هذه الجلسة
• Tokmağı vurmanın zamanı. Toplantı sona erdi. Bitti.
  حان وقت طرق المطرقة ورفع هذه الجلسة
• Seans başı ücretini 20 dolar arttıracağına inanmak istememiştim.
  لم أظن بأنك تُريد رفع .أجرة الجلسة إلى 20 دولار