-
İlk arama, her yer temiz, efendim.
المسح الأول, المكان خالى يا سيدى
-
Lucy, birincil muayeneye başlayabilir misin?
لـوسي)، أيمكنكِ البدء في إجراء مسح أولي؟)
-
Ayrıca ilk taramalarda birşey çıkmadı.
و المسح الأولي لم يجد شيئا
-
İlk tarayıcıdan sonra liderlik West'de.
بعد المسح الأول , ويست في الطليعة
-
Güvenlik Polisimiz, başkentteki ilk aramasını tamamlamış.
لقد انتهت شرطتنا الأمنية من المسح الأولي للعاصمة
-
- Kap daha önce kullanıldı mı?
لقد تم إستخدام الكوب منذ يوم المسح الأول
-
Kanserimi tespit eden tarayıcı bu şirkette üretilmişti.
جهاز المسح الأول الذي إكتشف سرطاني، من صنع هذه الشركة
-
Bardak ilk taramadan sonra mı kullanılmış?
لقد تم إستخدام الكوب منذ يوم المسح الأول
-
O kadar hızlı ilerliyordu ki, kolumu feda etmek zorunda kaldım.
جهاز المسح الأول الذي إكتشف سرطاني، من صنع هذه الشركة
-
Unutmayın, kırmızı tarayıcıya ilk kim erişirse hayatta kalır.
تذكروا , أياً كان من يقوم بالمسح الأول للماسح الأخير سيربح