Résultats connexes

• sağlamak (v.)
  قبل بـ
  plus ...
• iktidar (n.)
  قبل
  plus ...
• yetenek (n.)
  قبل
  plus ...
• kabiliyet (n.)
  قبل
  plus ...
• önünde (prep.)
  ما قبل
  plus ...
• önceki (adj.)
  قبل
  plus ...
• önünde (prep.)
  قبل
  plus ...
• zaten (adv.)
  قبل الآن
  plus ...
• evvelki (adj.)
  قبل
  plus ...
• önceden
  مِنَ قَبْلَ
  plus ...
• öpmek
  قَبَّلَ {[ِتَقْبِيلاً]}
  plus ...
• vaktiyle (adv.)
  قبل الآن
  plus ...
• önce (prep.)
  قبل
  plus ...
• önce (prep.)
  ما قبل
  plus ...
• evvel (prep.)
  قبل
  plus ...
• evvel (prep.)
  ما قبل
  plus ...
• ön
  قُبُلٌ
  plus ...
• evvelce (adv.)
  قبل الآن
  plus ...
• anlaşmak (v.)
  قبل
  plus ...
• yanaşmak (v.)
  قبل
  plus ...
• yanaşmak (v.)
  قبل بـ
  plus ...
• kala
  قَبْل
  plus ...
• eskiden (adv.)
  قبل الآن
  plus ...
• kala
  قَبْلَ أَنْ
  plus ...
• uyuşmak (v.)
  قبل
  plus ...
• öpüşmek (v.)
  قُبل
  plus ...
• ilkönce
  قَبْل كُلِّ شَيْءٍ
  plus ...
• her şeyden önce
  قَبْلَ كُلّ شيء
  plus ...
• henüz
  قَبْلَ قَلِيل
  plus ...
• okul öncesi
  قَبْل المَدْرَسَةِ
  plus ...

les exemples

• Sinir gazı serbest bırakılmadan önce... basınç değeri düşürülmeli.
  لذا فالضغط لابد أن ينخفض قبل وضع غاز الأعصاب
• Bombayı indirmeden önce onu kesmeliyiz.
  علينا بقطعة قبل وضع القنبلة "فى الإسفل "أى . جى
• Nöbetler bandı yapıştırmadan öncekilere göre çok daha yavaş.
  هذا أبطأ مما كانت عليه قبل وضع الاصق
• Hastanın ismi organ nakli listesine konmadan önce yapılması gereken şeyler var.
  هناك إعتبارات أخرى قبل وضع المريض على قائمة المتبرع إليهم
• Ben Charles'ı da alıp durum kötüleşmeden önce oraya gitsem iyi olacak.
  وينبغي أن أحصل على تشارلز وإنهائه , قبل الوضع تتكاثر.
• Hazırlıklar tamamlandıktan sonra,... ...makyaj yapabilmek için yüzü traş ederiz.
  بعد التحضير ، نقوم بحلق الوجه قبل وضع مساحيق التجميل
• Nöbetler bandı yapıştırmadan öncekilere göre çok daha yavaş.
  هذا أبطأ مما كانت عليه قبل وضع اللاصق
• Daha sonra ise... ...düzgün bir makyaj yapabilmek için yüzü traş ederiz.
  بعد التحضير ، نقوم بحلق الوجه قبل وضع مساحيق التجميل
• İşte buna benzer. Ve bu da sonrası.
  هنا قبل وضع الكمية وهنا بعد وضع الكمية عليها
• Bombayı indirmeden önce onu kesmeliyiz. A.J.!
  علينا بقطعة قبل وضع القنبلة "فى الإسفل "أى . جى