Risultati Correlati

• uyumlu (adj.)
  متوافق
  altro ...
• ünsüz (adj.)
  متوافق
  altro ...
• geçimli (adj.)
  متوافق
  altro ...
• elverişli (adj.)
  متوافق
  altro ...
• müsait (adj.)
  متوافق
  altro ...
• nedensellik (n.)
  علية
  altro ...
• tavanarası (n.)
  علية
  altro ...
• üstüne
  عليه
  altro ...
• borç (n.)
  عليه
  altro ...
• sakıncalı (adj.)
  يعترض عليه
  altro ...
• mesuliyetsiz (adj.)
  لا يعتمد عليه
  altro ...
• emniyetli (adj.)
  يعول عليه
  altro ...
• kapaklı (adj.)
  مؤمن عليه
  altro ...
• aşina (adj.)
  متعارف عليه
  altro ...
• göreneksel (adj.)
  مصطلح عليه
  altro ...
• güdümlü (adj.)
  مسيطر عليه
  altro ...
• emniyetli (adj.)
  يعتمد عليه
  altro ...
• üstüne oturmak
  قعد عليه
  altro ...
• geleneksel (adj.)
  مصطلح عليه
  altro ...
• davalı
  مُدَّعَى عَلَيه
  altro ...
• tongaya bastırmak
  اِحْتَال عَليه
  altro ...
• suçlanan
  مجني عليه
  altro ...
• kahrolsun
  لعنة عليه
  altro ...
• kahrını çekmek
  لَعْنة عَلَيه
  altro ...
• ipotekli
  مَحْجُوز عَلَيْه
  altro ...
• iddialı
  مُدَّعِى عَلَيْه
  altro ...
• halkın önde gelenleri
  علـــية القوم
  altro ...
• sempati duymak
  تَعَطَّفَ عَلَيه
  altro ...
• dolayısıyla
  بِنَاء عَلَيُه
  altro ...
• dırıltı
  دَمدَمة عَلِيه
  altro ...

esempi

• - En azından bir konuda anlaşıyoruz.
  حسناً، متوافقين على شيء مـا.
• - Çekmece konusunda sorunumuz yok, değil mi?
  نحن متوافقان على استخدامكَ درج منفصل، صحيح؟
• Bende her ay buzdolabımızı temizlerim.Anlaştık mı?
  يمكن ان أنظف الثلاجة مرة شهرياً,متوافق عليه؟؟
• Bak nasıl anlaşıyoruz.
  نحن على متوافقان إذاً
• Biz de tam olarak konuşmuyoruz.
  نحن لسنا على متوافقين بالضبط
• Dünya genelinde eş zamanlı olarak yapılan... ...bu en büyük saldırı sonrasında Başkan Obama... ...Birleşik Devletlerin iç kesimlerinde bulunan... ...bir sığınağa götürüldü.
  ، الرئيس (أوباما) يطير إلى مخبأ .(بمكانٍ ما في وسط (الولايات المتـّحدة في مرحلة من أسوأ الهجمات المتوافقة على الإطلاق
• Dünya genelinde eş zamanlı olarak yapılan... ...bu en büyük saldırı sonrasında Başkan Obama... ...Birleşik Devletlerin iç kesimlerinde bulunan... ...bir sığınağa götürüldü.
  ، الرئيس (أوباما) يطير إلى مخبأ .(بمكانٍ ما في وسط (الولايات المتـّحدة في مرحلة من أسوأ الهجمات المتوافقة على الإطلاق
• Evin içine uyumlu bir hava vermeye çalıştım.
  حاولت المحافظة على شعور متوافق في كافة أرجاء المنزل
• Her bakışı, her sözü düşünülmüş.
  كلّ نظرة و كلّ كلمة .يصدرانها على وتيرة متوافقة
• Bir şey bulabildiler mi?
  .أجل، حصلواْ على نتيجةٍ متوافقة ،قاتلُكِ كان في النّظام