arabdict Dictionary & Translator - Arapça-Türkçe için çeviri اخْتِبارُ هام

  • arabdict Dictionary & Translator Arapça Türkçe
  • arabdict
  • Ask Ask
  • aggiungi Kelime ekle
  • D e R Soru & Cevap
  • account
    Giriş yap/Üye ol
  • più
    • Ask
    • Kelime ekle
    • Soru & Cevap
    • Favoriten
    • Sözcük Çalışması
    • İrtibat
    • Onur Listesi
    • Tarih
    • istek listesi
sözlük seç
  • Almanca - Arapça
  • İngilizce - Arapça
  • Fransızca - Arapça
  • İspanyolca - Arapça
  • İtalyanca - Arapça
  • Türkçe - Arapça
  • Arapça - Arapça
        Çevir | Synonyms | Opposites | correct

        Çevir Türkçe Arapça اخْتِبارُ هام

        Türkçe
         
        Arapça
        İlgili Sonuçlar
        • işitme (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • test example
          اختبار
          daha fazlası ...
        • duruşma (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • denemek
          اِختَبار
          daha fazlası ...
        • deney (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • yaşantı (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • deneyim (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • teftiş (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • imtihan (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • yoklama (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • deneme (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • tecrübe (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • sınav (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • muayene (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • staj (n.)
          اختبار
          daha fazlası ...
        • psikolojik test
          اختبار نفسي
          daha fazlası ...
        • zekâ testi
          اختبار الذكاء
          daha fazlası ...
        • idman (n.)
          اختبار تجريبي
          daha fazlası ...
        • çıkıntılı (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • ehemmiyetli (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • bazı (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • manalı (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • tarihsel (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • mühim (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • ivedi
          هَام
          daha fazlası ...
        • esin
          اِلهَام
          daha fazlası ...
        • esinlemek
          اِلهَام
          daha fazlası ...
        • ilham
          الْهَام
          daha fazlası ...
        • enteresan (adj.)
          هام
          daha fazlası ...
        • sayıklamak (v.)
          هام
          daha fazlası ...
        • «
        • 1
        • 2
        • »

        örneklerde
        • Büyük sınavın yaklaştığını biliyorum.
          ! أعرف أنه لديك أختبار هام
        • Sen git odanda ders çalış. Büyük sınav yaklaşıyor.
          ! أعرف أنه لديك أختبار هام
        • Bugün önemli bir sınavın vardı, öyle değil mi? Kimya mıydı?
          عندك إختبار هام اليوم، صحيح؟ إختبار الكيمياء؟
        • Özellikle de başıma gelenlerden sonra. Ayrıca bugün final sınavı vardı.
          ولديها إختبار نهائي هام للغاية ...باليوم التالي
        • Tamam, hazır mısınız ?
          ،الإختبار شيء هام (أجهل لما لا تعرفينه (أندريا
        • Rabbin istedi ki onlar ( büyüyüp ) güçlü çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar . Bunları , ben kendiliğimden yapmadım .
          « وأما الجدار فكان لغلامين يتيمين في المدينة وكان تحته كنز » مال مدفون من ذهب وفضة « لهما وكان أبوهما صالحا » فحفظا بصلاحه في أنفسهما ومالهما « فأراد ربك أن يبلغا أشدهما » أي إيناس رشدهما « ويستخرجا كنزهما رحمة من ربك » مفعول له عامله أراد « وما فعلته » أي ما ذكر من خرق السفينة وقتل الغلام وإقامة الجدار « عن أمري » أي اختباري بل بأمر إلهام من الله « ذلك تأويل ما لم تسطع عليه صبرا » يقال اسطاع واستطاع بمعنى أطاق ، ففي هذا وما قبله جمع بين اللغتين ونوعت العبارة في : فأردت ، فأردنا فأراد ربك .
        • " Duvar ise , şehirde iki öksüz çocuğundu , altında onlara ait bir define vardı ; babaları salih biriydi . Rabbin diledi ki , onlar erginlik çağına erişsinler ve kendi definelerini çıkarsınlar ; ( bu , ) Rabbinden bir rahmettir .
          « وأما الجدار فكان لغلامين يتيمين في المدينة وكان تحته كنز » مال مدفون من ذهب وفضة « لهما وكان أبوهما صالحا » فحفظا بصلاحه في أنفسهما ومالهما « فأراد ربك أن يبلغا أشدهما » أي إيناس رشدهما « ويستخرجا كنزهما رحمة من ربك » مفعول له عامله أراد « وما فعلته » أي ما ذكر من خرق السفينة وقتل الغلام وإقامة الجدار « عن أمري » أي اختباري بل بأمر إلهام من الله « ذلك تأويل ما لم تسطع عليه صبرا » يقال اسطاع واستطاع بمعنى أطاق ، ففي هذا وما قبله جمع بين اللغتين ونوعت العبارة في : فأردت ، فأردنا فأراد ربك .
        • Duvarın altında onların bir hazinesi vardı ; babaları da iyi bir kimseydi . Rabbin onların erginlik çağına ulaşmasını ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarmalarını istedi .
          « وأما الجدار فكان لغلامين يتيمين في المدينة وكان تحته كنز » مال مدفون من ذهب وفضة « لهما وكان أبوهما صالحا » فحفظا بصلاحه في أنفسهما ومالهما « فأراد ربك أن يبلغا أشدهما » أي إيناس رشدهما « ويستخرجا كنزهما رحمة من ربك » مفعول له عامله أراد « وما فعلته » أي ما ذكر من خرق السفينة وقتل الغلام وإقامة الجدار « عن أمري » أي اختباري بل بأمر إلهام من الله « ذلك تأويل ما لم تسطع عليه صبرا » يقال اسطاع واستطاع بمعنى أطاق ، ففي هذا وما قبله جمع بين اللغتين ونوعت العبارة في : فأردت ، فأردنا فأراد ربك .
        • Duvarsa , şehirdeki iki yetim çocuğundu ve altında , onlara ait bir define vardı , babaları da temiz bir adamdı . Rabbin , onların ergenlik çağına gelmelerini ve definelerini çıkarıp elde etmelerini diledi .
          « وأما الجدار فكان لغلامين يتيمين في المدينة وكان تحته كنز » مال مدفون من ذهب وفضة « لهما وكان أبوهما صالحا » فحفظا بصلاحه في أنفسهما ومالهما « فأراد ربك أن يبلغا أشدهما » أي إيناس رشدهما « ويستخرجا كنزهما رحمة من ربك » مفعول له عامله أراد « وما فعلته » أي ما ذكر من خرق السفينة وقتل الغلام وإقامة الجدار « عن أمري » أي اختباري بل بأمر إلهام من الله « ذلك تأويل ما لم تسطع عليه صبرا » يقال اسطاع واستطاع بمعنى أطاق ، ففي هذا وما قبله جمع بين اللغتين ونوعت العبارة في : فأردت ، فأردنا فأراد ربك .
        • Oğlanların babası da hayır ve barış seven bir kimse olarak yaşamıştı . Rabbin istedi ki , o çocuklar ergenliklerine ulaşsınlar da Rabbinden bir rahmet olarak definelerini çıkarsınlar .
          « وأما الجدار فكان لغلامين يتيمين في المدينة وكان تحته كنز » مال مدفون من ذهب وفضة « لهما وكان أبوهما صالحا » فحفظا بصلاحه في أنفسهما ومالهما « فأراد ربك أن يبلغا أشدهما » أي إيناس رشدهما « ويستخرجا كنزهما رحمة من ربك » مفعول له عامله أراد « وما فعلته » أي ما ذكر من خرق السفينة وقتل الغلام وإقامة الجدار « عن أمري » أي اختباري بل بأمر إلهام من الله « ذلك تأويل ما لم تسطع عليه صبرا » يقال اسطاع واستطاع بمعنى أطاق ، ففي هذا وما قبله جمع بين اللغتين ونوعت العبارة في : فأردت ، فأردنا فأراد ربك .
        support arabdict
        Sözlükler ve sözlükleri
        • Almanca
        • İngilizce
        • Fransızca
        • İspanyolca
        • İtalyanca
        Soru & Cevap
        • Sorular Almanca
        • Sorular İngilizce
        • Sorular Fransızca
        • Sorular İtalyanca
        • Sorular İspanyolca
        Links & Partner
        • arabdict Android
        • arabdict Apple
        • Onur Listesi
        • Videos
        Follow arabdict
        • İrtibat
        • Hakkımızda

        Telif hakkı © 2008 – 2025

        • dil seç
          • Deutsch
          • English
          • Français
          • Español
          • Italiano
          • عربي
        • Bas
        • Terms of use
        • data privacy

        Üye ol / Giriş yap


        Kelime ekle



        Arama Tavsiyeleri

        - Arama sonuçlarını filtrelemek için.
        - Tam sonuçları gösterir.
        - Bir kayıdı düzenlemek veya değiştirmek için kalemi kullan.
        - Ok ilave bilgileri belirtir.
        - Harici internet sitelerinde aramak için.
        - İlave bilgileri ve örnekleri kapatmak çin.
        - Google Translate kullanarak arama sonuçlarını telaffuz etmek için.
        - Çeviri bilgisini göstermek için.

        Verb Conjugation (Arapça)