İlgili Sonuçlar

• hal (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• konjonktür (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• şayet
  في حالة
  daha fazlası ...
• statü (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• aşama (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• resim (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• timsal (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• kip (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• emlak (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• halet
  حَالَة
  daha fazlası ...
• takdirde
  في حَالَة
  daha fazlası ...
• devlet (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• koşul (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• geçim (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• olay (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• durum (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• vaka (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• duruş (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• safha (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• vaziyet (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• şey (n.)
  حالة
  daha fazlası ...
• asabilik
  حالة عصَبيَة
  daha fazlası ...
• eğreti olmak
  حالة مؤقتة
  daha fazlası ...
• baygınlık
  حَالَةُ الإغماء
  daha fazlası ...
• yarma durumu
  حالة الاقتحام
  daha fazlası ...
• galeri
  حَالَةُ الْعَرْض
  daha fazlası ...
• havada hazırlık durumu
  حالة الاستعداد بالجو
  daha fazlası ...
• olağanüstü durum
  حالة الطوارئ
  daha fazlası ...
• ruh hali
  الْحَالَةُ الرُّوحِيَّةُ
  daha fazlası ...
• sosyal durum
  الحالة الاجتماعية
  daha fazlası ...

örneklerde

• - Acil durum nedir?
  ما الحالةُ الطارئة؟ (شقيقُ (آديسن
• - Hemen. - Migren değil bu, değil mi?
  .في الحال - هذه ليست شقيقة، صحيح؟ -
• Neyse, Elijah'ın kardeşi bağışta bulunacağını söyledi... ...ve düşündüm ki sen de benim kardeşim gibisin.
  على أي حال، قال شقيق إيليا انه سيتبرع و اكتشفت أنك تشبهين أختاً لي
• Ama ben eski Shogun'un oğluyum... ...ve şimdiki Shogun'un da kardeşi.
  ولكن أنا ابن الشوجون السابق، وشقيق الشوجون الحالي.
• Kabil'in, kardeşine... ...ölümcül darbeyi indiren, sol eliydi.
  لقد كانت بهذه اليدّ اليسرى الأخ الكبير (قابيل) .. ضرب ضربة أسقطت شقيقه في الحال