İlgili Sonuçlar

• doruk (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• tura (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• ön ayak olmak
  رَأَسَ {[َرِيَاسَةً]}
  daha fazlası ...
• üst (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• tavsiye (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• puan (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• topaç (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• öncü etmek
  رَأَسَ {[َرِئَاسَةً]}
  daha fazlası ...
• kelle (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• uç (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• kafa (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• zirve (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• baş (n.)
  رأس
  daha fazlası ...
• başlık
  غِطَاء لِلرَّأْس
  daha fazlası ...
• baş dönmesi
  دَوْرَانُ الرَّأْس
  daha fazlası ...
• alın
  مُقَدَّمُ الرَّأْس
  daha fazlası ...
• baş ağrısı
  وَجْعُ الرَّأْس
  daha fazlası ...
• anamal
  رَأْس مَال
  daha fazlası ...
• anamalcı
  رَأْس مالي
  daha fazlası ...
• anamalcılık
  رَأْس مَالِيَّة
  daha fazlası ...
• başörtüsü
  حِجَابُ الرَّأْس
  daha fazlası ...
• başörtüsü
  غَطَاءُ لِلرَّأْس
  daha fazlası ...
• yılbaşı
  رَأْسُ السَّنَةِ
  daha fazlası ...
• sermaye
  رَأْسُ المَال
  daha fazlası ...
• satır başı
  رَأْسُ السَّطْر
  daha fazlası ...
• nevruz
  عِيدُ رأس
  daha fazlası ...
• kapitalizm
  رَأْس مَالِيَّة
  daha fazlası ...
• kapitalist
  رَأْس مَالي
  daha fazlası ...
• kabak kafalı
  أصلع الرَّأْس
  daha fazlası ...
• eşarp
  حِجَابُ الرَّأْس
  daha fazlası ...

örneklerde

• Kafa kutusu.
  انه صندوق للرأس
• Koridorda kafama... ...metal bir kutuyla vurmuştun ya hani, hatırlamadın mı?
  عندما ضربتنى على رأسى بهذا الصندوق المعدنى
• - Ağabeyim gördü... - Kutuda bir kelle!
  ...لقد رأى أخي - الرأس في الصندوق -
• Bana da çerçeveli bir kutunun içinde nadir bir kelebek.
  . و حصلتُ على رأس في صندوق
• Hayır, kafası kutudan çıktı ya hani... Jack.
  كلاّ، (جا...رأسه (كان بالصندوق...(جاك
• Sara'yı öldürüp, kellesini kutunun içine koydular!
  لقد قتلوا (سارة) ، ووضعوا رأسها في صندوق
• Aslında kafası.
  رأسه؟ - وجدت في صندوق سيارة -
• Bravo, ha?
  في أحد الأيام, (جوجو) علق رأسه في صندوق البريد
• Sara'yı öldürüp, kellesini kutunun içine koydular!
  لقد قتلوا (سارة) ، و وضعوا رأسها في صندوق
• Peki kafasının çalıntı bir arabanın bagajında ne işi var?
  إذاً, ماذا يفعل هذا الرأس في صندوق سيارة مسروقة؟