İlgili Sonuçlar

• bedesten (n.)
  السوق الذي يباع فيه كل نوع من المتاع الجيد المستعمل قليلا بالمزاد وهو أعلي درجة من سوق الخلق
  daha fazlası ...
• aktualite
  فِعْليَّة
  daha fazlası ...
• güncellik (n.)
  فعلية
  daha fazlası ...
• piyasaya çıkarmak
  عَرَضَ إلى السُّوق أو قَدَّمَ إلى السُّوق
  daha fazlası ...
• piyasaya sürmek
  عَرَضَ إلى السُّوق أو اَطْرَحَ إلى السُّوق
  daha fazlası ...
• panayır (n.)
  سوق {ج أسواق}
  daha fazlası ...
• satmak (v.)
  سوق
  daha fazlası ...
• nakliyat (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• satış (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• pazarlamak
  سَوَّقَ
  daha fazlası ...
• p+A1880azar yeri
  سُوقٌ
  daha fazlası ...
• sevketmek
  سَوَّقَ
  daha fazlası ...
• piyasa
  سُوقٌ {ج أسواق}
  daha fazlası ...
• piyasada
  فِى السُّوق
  daha fazlası ...
• vasat (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• market (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• çarşı (n.)
  سوق {ج أسواق}
  daha fazlası ...
• pazar (n.)
  سوق {ج أسواق}
  daha fazlası ...
• komut (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• sarışın (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• nakliye (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• kumanda (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• buyruk (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• ucuzluk (n.)
  سوق
  daha fazlası ...
• balık pazarı
  سُوقُ السَّمك
  daha fazlası ...
• bedesten (n.)
  سوق التجّار
  daha fazlası ...
• bedesten (n.)
  سوق الجوهرجي
  daha fazlası ...
• bedesten (n.)
  سوق النفائس
  daha fazlası ...
• açık pazar
  سُوق مَفْتُوح
  daha fazlası ...
• furya (n.)
  إغراق السوق
  daha fazlası ...

örneklerde

• Çoktan piyasaya girdik.
  نحن فى السوق بالفعل
• İşe başladık bile.
  نحن فى السوق بالفعل
• Test sonuçlarını yükseltmeliyiz.
  خلال سوق متراجع بالفعل
• Ayrıca pazar... ...çoktan sizin kalaşnikoflarla dolmuş durumda.
  ان السوق ملئ بالفعل بالكلاشينكوف خاصتك
• Ayrıca, piyasa... ...sizin Kalaşnikoflarınızla kaynıyor.
  أن السوق ملئ بالفعل بالكلاشينكوف خاصتك
• Ayrıca pazar... …çoktan sizin kalaşnikoflarla dolmuş durumda.
  أن السوق ملئ بالفعل بالكلاشينكوف خاصتك
• Bakın, mevzu şu. Pazarlamamız zaten çok iyi.
  ،إليكم الشيء، لدينا سوق عظيم بالفعل
• Sahip şu an pazar yerinde.
  مولاي بالفعل في السوق
• Jaguar'ı alabileceğini söylemek daha iyi değil mi?
  لكن أليس من الأفضل أن نخبر الناس الذين في السوق بالفعل لشراء سيارة بأن "جاغوار" متاحة؟
• Ben bir Bahçe satışı ilanı yazdım bile.
  أعددت بالفعل لوحة سوق الأشياء المستعملة