İlgili Sonuçlar

• dikey (adj.)
  عمودي
  daha fazlası ...
• transparan (adj.)
  عمودي
  daha fazlası ...
• normal (adj.)
  عمودي
  daha fazlası ...
• amut
  عمودي
  daha fazlası ...
• dik
  عمودي
  daha fazlası ...
• olağan (adj.)
  عمودي
  daha fazlası ...
• dikme
  عمودي
  daha fazlası ...
• düş kırıklığı
  عمودي
  daha fazlası ...
• dikine kalkış
  إقلاع عمودي
  daha fazlası ...
• dikey (adj.) , {Surv.}
  عمودي متعامد {مساحة}
  daha fazlası ...
• dikey şiir
  شعر عمودي
  daha fazlası ...
• bayır
  مُنْحَدِر
  daha fazlası ...
• rampa (yamaç
  مُنْحَدِر
  daha fazlası ...
• dik yer)
  مُنْحَدِر
  daha fazlası ...
• yamaç (n.)
  منحدر التل
  daha fazlası ...
• iniş aşağı
  مُنْحَدِر
  daha fazlası ...
• meyil (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• sahil (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• banko (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• nesil (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• uçurum (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• banka (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• yar (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• iniş (n.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• kuştüyü (adj.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• aşağı (adj.)
  منحدر
  daha fazlası ...
• yamaç
  مُنْحَدِر {ج مَنْحَدِرُون}
  daha fazlası ...
• yar (n.)
  منحدر صخري شاهق
  daha fazlası ...

örneklerde

• Jake, öğlen yemeği. Charlie, okul servisi." Haydi, Charlie, gecikeceğiz.
  هنري وجايك، الغداء. تشارلي، سيُعالجُ المنحدرات العمودية.
• Bakın, o zaman diyeceğim... ...eğer öğleden sonraları evde yalnızsanız... ...teslimat yapabilirim.
  إستمعْ، فقط لذا تَعْرفُ، إذا أنت أبداً بيتَ لوحده في أوقات العصرِ. أَجْعلُ المنحدرات العمودية.