arabdict Dictionary & Translator - Arapça-Türkçe için çeviri وَحْدَةُ السَّعَةِ

  • arabdict Dictionary & Translator Arapça Türkçe
  • arabdict
  • Ask Ask
  • aggiungi Kelime ekle
  • D e R Soru & Cevap
  • account
    Giriş yap/Üye ol
  • più
    • Ask
    • Kelime ekle
    • Soru & Cevap
    • Favoriten
    • Sözcük Çalışması
    • İrtibat
    • Onur Listesi
    • Tarih
    • istek listesi
sözlük seç
  • Almanca - Arapça
  • İngilizce - Arapça
  • Fransızca - Arapça
  • İspanyolca - Arapça
  • İtalyanca - Arapça
  • Türkçe - Arapça
  • Arapça - Arapça
        Çevir | Synonyms | Opposites | correct

        Çevir Türkçe Arapça وَحْدَةُ السَّعَةِ

        Türkçe
         
        Arapça
        İlgili Sonuçlar
        • mastar (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • genlik
          سَعَة
          daha fazlası ...
        • en
          سِعَة
          daha fazlası ...
        • bolluk (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • uzay (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • içerik (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • istiap
          سِعَة
          daha fazlası ...
        • ölçü (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • sığa (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • kapasite (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • hacim (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • genişlik (n.)
          سعة
          daha fazlası ...
        • rahat (n.)
          سعة العيش
          daha fazlası ...
        • mesai
          سَعَةٌ العَمَل
          daha fazlası ...
        • yalpa
          وِحْدَة
          daha fazlası ...
        • bütünlük (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • topluluk (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • sendika (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • hüviyet (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • birlik
          وحْدة {ج وحُدات}
          daha fazlası ...
        • kimlik (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • birim (n.)
          وحدة {ج وحْدات}
          daha fazlası ...
        • yalnız (adv.)
          وحده
          daha fazlası ...
        • aynılık (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • yalnızlık (n.)
          وحدة
          daha fazlası ...
        • teklik
          وَحْدَةٌ
          daha fazlası ...
        • vahdet
          وَحْدَة
          daha fazlası ...
        • mekanize birlik
          وحدة آلية
          daha fazlası ...
        • monogami
          وَحْدَة الزَّوَاج
          daha fazlası ...
        • müfreze birliği
          وحدة مفرزة
          daha fazlası ...
        • «
        • 1
        • 2
        • »

        örneklerde
        • İşini, hapse girmeyi... ...sırf kardeşinin deposunu alabilmek için. Neden?
          وظيفتها، السجن... فقط للسعي خلف وحدة التخزين الخاصّة بأخيها. لماذا؟
        • Kim bu aceleci ( dünya ) yı isterse , orada ona , ( evet ) istediğimiz kimseye hemen çabucak dilediğimiz kadar veririz ; ama sonra yerini cehennem yaparız ! Kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Kim çarçabuk olanı ( geçici dünya arzularını ) isterse , orada istediğimiz kimseye dilediğimizi çabuklaştırırız , sonra ona cehennemi ( yurt ) kılarız ; ona , kınanmış ve kovulmuş olarak gider .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz . Sonra ona cehennemi hazırlarız ; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Kim , şu hemencecik , pek tez geçen dünyayı dilerse biz de dilediğimize , dilediğimiz şeyi hemencecik veririz orada , sonra biz , cehennemi de onun için halkettik , oraya kınanmış , kovulmuş bir halde girer .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Peşin isteyene dünyada peşin veririz : Dilediğimize dilediğimiz kadar . Sonra da ona cehennemi veririz ; yaslanır ona , kınanmış ve kovulmuş olarak .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona , yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir , sonra da onu , kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Her kim peşin isterse , dünyada ona , istediğimiz kimseye , dilediğimiz kadarını peşin veririz . Sonra ona cehennemi hazırlarız ; kınanmış ve ( rahmetimizden ) kovulmuş olarak oraya girer .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Kim şu peşin dünya zevkini isterse , Biz de dilediğimiz kimse hakkında ve dilediğimiz miktarda , o dünya zevkini ona veririz.Ama sonra ona cehennemi mekân kılarız , O da yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya atılır .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        • Kim bu geçici dünyayı isterse , orada istediğimize dilediğimiz kadar veririz . Ancak daha sonra onu , kınanmış ve kovulmuş olarak cehenneme mahkum ederiz .
          من كان طلبه الدنيا العاجلة ، وسعى لها وحدها ، ولم يصدِّق بالآخرة ، ولم يعمل لها ، عجَّل الله له فيها ما يشاؤه اللّه ويريده مما كتبه له في اللوح المحفوظ ، ثم يجعل الله له في الآخرة جهنم ، يدخلها ملومًا مطرودًا من رحمته عز وجل ؛ وذلك بسبب إرادته الدنيا وسعيه لها دون الآخرة .
        support arabdict
        Sözlükler ve sözlükleri
        • Almanca
        • İngilizce
        • Fransızca
        • İspanyolca
        • İtalyanca
        Soru & Cevap
        • Sorular Almanca
        • Sorular İngilizce
        • Sorular Fransızca
        • Sorular İtalyanca
        • Sorular İspanyolca
        Links & Partner
        • arabdict Android
        • arabdict Apple
        • Onur Listesi
        • Videos
        Follow arabdict
        • İrtibat
        • Hakkımızda

        Telif hakkı © 2008 – 2025

        • dil seç
          • Deutsch
          • English
          • Français
          • Español
          • Italiano
          • عربي
        • Bas
        • Terms of use
        • data privacy

        Üye ol / Giriş yap


        Kelime ekle



        Arama Tavsiyeleri

        - Arama sonuçlarını filtrelemek için.
        - Tam sonuçları gösterir.
        - Bir kayıdı düzenlemek veya değiştirmek için kalemi kullan.
        - Ok ilave bilgileri belirtir.
        - Harici internet sitelerinde aramak için.
        - İlave bilgileri ve örnekleri kapatmak çin.
        - Google Translate kullanarak arama sonuçlarını telaffuz etmek için.
        - Çeviri bilgisini göstermek için.

        Verb Conjugation (Arapça)