New: txt translation in different dialects: like Syrian and Iraqi Arabic etc. ... , text check and correction, ask GPT questions. Check it out!
Dictionary
Translate
Correct
Ask AI
Translate
|
Synonyms
|
Opposites
|
Correct
Examples
-
Alabilir miyiz? Bir dakika. Ben kime yalvarıyorum?
انتظروا دقيقة من أترجى؟
-
Hadi, anne, beni yalvartma.
هيا!ياأمي.لاتجعليني اترجى
-
Citronella mı? Sivrisinekleri öldürmek için değil miydi o?
أُتْرُجِّيَّة؟ أليس هذا لقتل البعوض؟
-
Beni sokak ortasında yalvartma lütfen.
!لا تدعيني أترجى، ليسَ في الطريق
-
Majesteleri için de mümkünse, babam için merhamet diliyorum.
أترجى من سموك الرحمة ،تجاه والدي
-
Ben çok gururlu bir kadınım, Bayan Brown... ...ve bugüne kadar hiçbir şey için yalvarmadım.
أنا إمرأة فخورة بنفسها, ولم أترجى أحداً لأي ... شيء
-
Asla yapmamak için yemin ettiğim bir tek şey var... ...o da hayatım için yalvarmak.
هناك شيء أقسمـت أن لا أفعله وهو أن أترجـى من أجل حياتي
-
Yasaklı konulara gelmişken... ...hepinize yalvarıyorum, lütfen, lütfen deri platform ayakkabı önermeyin.
،بينما نحن في موضوع الممنوعات سوف أترجى الجميع، من فصلكم وأرجوكم
-
( Yusuf ' a ) : " Çık karşılarına ! " dedi . Kadınlar , ( önlerine konan meyveleri soyup yemekle meşgul iken ) Yusuf ' u görünce onu ( gözlerinde ) büyüttüler , ( ona hayranlıklarından ötürü ) ellerini kestiler ve : " Allah için , haşa bu , insan değildir ; bu ancak güzel bir melektir ! " dediler .
« فلما سمعت بمكرهن » غيبتهن لها « أرسلت إليهن وأعتدت » أعدت « لهن متكأ » طعاما يقطع بالسكين للاتكاء عنده وهو الأترج « وآتت » أعطت « كل واحدة منهن سكينا وقالت » ليوسف « اخرج عليهن فلما رأينه أكبرنه » أعظمنه « وقطَّعن أيديهن » بالسكاكين ولم يشعرن بالألم لشغل قلبهن بيوسف « وقلن حاش لله » تنزيها له « ما هذا » أي يوسف « بشرا إن » ما « هذا إلا ملك كريم » لما حواه من الحسن الذي لا يكون عادة في النسمة البشرية ، وفي الحديث ( أنه أعطي شطر الحسن ) .
-
( Yusuf ' a da : ) " Çık , onlara ( görün ) " dedi . Böylece onlar onu ( olağanüstü güzellikte ) görünce ( insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde ) büyüttüler , ( şaşkınlıklarından ) ellerini kestiler ve : " Allah ' ı tenzih ederiz ; bu bir beşer değildir .
« فلما سمعت بمكرهن » غيبتهن لها « أرسلت إليهن وأعتدت » أعدت « لهن متكأ » طعاما يقطع بالسكين للاتكاء عنده وهو الأترج « وآتت » أعطت « كل واحدة منهن سكينا وقالت » ليوسف « اخرج عليهن فلما رأينه أكبرنه » أعظمنه « وقطَّعن أيديهن » بالسكاكين ولم يشعرن بالألم لشغل قلبهن بيوسف « وقلن حاش لله » تنزيها له « ما هذا » أي يوسف « بشرا إن » ما « هذا إلا ملك كريم » لما حواه من الحسن الذي لا يكون عادة في النسمة البشرية ، وفي الحديث ( أنه أعطي شطر الحسن ) .