Traduci
|
Sinonimi
|
Contrari
|
correggi
esempi
-
Duydun pısırık. Tüy.
سمعتني يا دويب نتسلل
-
Nerede olduğunu bilmiyorum.
" أَنا على كوكبِ مجهول أبحث عن " دويب
-
Boş ver Phil'i, soğukta dışarıda kalmaya meraklı demek ki.
مسمار الدويب. كان من الغباء ما يكفي البقاء في العراء ،
-
Ne hafta sonu ama. Manyaklar, yılanlar.
كبير عطلة نهاية الاسبوع سخيف الثعابين ودويب المعقدون
-
Arkadaşlarına Tarih Kanalı'ndaki belgesellerden bahsediyordur.
ربما انه طلب أصدقاء له دويب على شريط قناة التاريخ له
-
Bu sensin, Ruthie Mallenek, Dick Beebee'yle beraber Balo Kraliçesi Sakatlayıcı'nın başrol oyuncusu.
انها أنت , انت هي روثي مالنيك الممثلة المساعدة بفيلم ( ملكة حفل التخرج المشوهة ) مع ديك دويبي
-
"Ağzı süt kokan." nedir bilmezsiniz herhalde? Her neyse.
أعتقد ان "دويب" لا تعْني أيّ شئَ إليك، أليس كذلك؟ لم لا ؟